Gökkuşağının altından geçerken...

Gökkuşağının altından geçerken...

4 Eylül 2012 Salı


Sanal Konserler ve Ses Kayıt Cihazları
29 Temmuz 2012 Pazar  BirGun Gazetesi Pazar Eki


Dün gece Madonna’nın Live At Olympia konserini, web’den canlı izledim. Çok net ve temiz bir yayındı ses ve görüntü olarak. Yarısında bitti gerçi devamı gelmedi nedense. Web broadcast dedikleri, internet yayını olayını hem seviyorum hem sevmiyorum. Güzel tarafı, br konser sahnesini net bir şekilde, hem de canlı olduğunu bilerek izlemek/dinlemek. Sevimsiz yanı ise, asla konserde olmak gibi değili de geçtim, DVD’de dev ekranda, iyi sistemden izlemek gibi değil. Canlı yayın olduğu için, ekran çözünürlüğü de limitli. Çok devasa stadyum konserlerinde ekranı görememek, çok sıradan bir durum. Ses de dağılıyor. Bazen gerçekten web’den izlemenin tadı başka oluyor sadece detayları yakalayabilmek adına.

Sanal konserler, epeyce yaygınlaştı artık. U2’dan Coldplay’e, Pj Harvey’den Madonna’ya ve hatta indie isimlere, tüm sanatçılar web’den canlı konser yayını da yapmakta. Tabii, doğru zamanı yakalamak lazım, ajandalar karmaşık olabiliyor, kimin ne zamana denk geleceği belli olmuyor Saat farkları yüzünden Amerika konserleri, bizde saçma bir saate denk gelebiliyor ama keyfi de canlı olması zaten. Yoksa aç youtube’u seyret eski bir konser. İndiren de vardı.

Live Aid’in postmodern versiyonunu da, web broadcast yapmışlardı, tüm dünya, aynı anda hem televizyondan hem de web’den izleyebildi. Yakın zamanda, Kanyon’da düzenlenen akustik konserler, web’den canlı yayınlandı ama ne kadar başarılı oldu tartışılır, izlemeye çalışıp bağlanamadığımı hatırlıyorum video sayfasına. Sağlam teknik altyapı isteyen işler. Bizde normal bağlantıda bile  ciddi problemer yaşanırken, böylesi bir teknoloji ne kadar yaygınlaşır, tartışılır. Tabii konser kültürü de az olan bir ülkedeyiz.

Bu aralar heyecan duyduğum bir başka konu da; aslında her zaman olduğu biri ses kaydı. Ama bilgisayarla, stüdyo ortamında yapılan komplike kayıtlardan bahsetmiyorum. Minik cihazlarla, evde başarılı sonuç verebilen, mobil cihazlar beni ilgilendiriyor en çok. Zoom, bu konuda epey başarılı deniyor. Gidip bakmak ve denemek şart oldu. Zoom H4N , son model kayıt cihazı mesela, field recorder dedikleri, geniş alanlarda doğa seslerini de temiz alabilen, concenser mikrofon da bağlanabilen başarılı cihazlardan biri. Şu an birçok marka, bu tür cihazlardan yapmakta ama şu an piyasadaki en dört dörtlük cihaz Zoom gibi.
Boss un 8 kanal kaydeden cihazı, beni pek sevindirmemişti ve elimde kaldı maalesef.
Pek kullanamadım. Groovebox olayında zaten, elimdeki en eski cihaza döndüğüm için, bu konuda da kullanımı en kolay cihaza bakıyorum. Pratik olsun ki, ilham geldiği anda kaydedebileyim ve aktarımı da kolay olsun PC’ye.

Teknoloji bizim ruhumuzu kemiriyor ama bir çıkış yolu bulup, faydalarına bakmak lazım acilen. Geçen gün Twitter’daki bir saatlik arıza bile hepimizi bunaltmaya yetti. Demek ki çok bağlanmışız teknolojiye. Elektrik kesildiğinde zaten bir hiç oluyoruz. Orta yolu bulabilsek…

Ece Dorsay

ecedorsay@yahoo.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder