Gökkuşağının altından geçerken...

Gökkuşağının altından geçerken...

15 Kasım 2012 Perşembe


Kuruçeşme Arena’da  İlhan İrem Büyüledi
30 Eylül 2012 BirGün Pazar Eki

22 Eylül cumartesi günü için İlhan İrem biletimi aylar öncesinden biletix’ten almıştım.
İlk kez İlhan İrem’i canlı izleme güzelliğini yaşayacak olmanın heyecanıyla gittim konsere.
2007’deki konseriyle ilgili yazılanları okuyor ve konserle ilgili hayaller kuruyordum sürekli.
İlhan İrem panellerini izliyordum video görüntülerinden. Gittikçe artıyordu İlhan İrem sevgim.
2012 yazında, Sinan Doyan ve Aslı Dinç adlı iki koyu İlhan İrem dinleyicisi dostumla, Aslı’nın dünya tatlısı kızlarıyla ,Açık Radyo’da, “Çocuk Gözüyle İlhan İrem” programı yaptık. İlhan İrem’in kendisinden çok güzel bir tebrik mesajı aldık. Bu programın kaydını mixcloud.com/edorsay adresinde dinleyebilirsiniz.

22 Eylül Cumartesi günü, radyoya erken gidip bant program kaydettim ve konser alanına erkenden gittim. İlhan İrem’in en sevdiğim şarkılarını yayında, aynı gün çalmak ve konser alanına gitmeden radyodan dinlemek tarifsiz bir histi. Programın sonunda, İzmir’deki sahaflarda bulduğum “Anlasana” 45’liğini ve  program sonunda kendi akustik versiyonumu çaldım. Bu şarkıyı yoğun hissettiğim bir dönemde spontane kaydetmiştim ve bir yıl sonra, İlhan İrem’in doğumgününde kendisine hediye olarak yollamıştım demomu, çok güzel bir geri dönüş yapmıştı bana. Müthiş cesaret vermişti bana, yazdıkları. Sanatsal kaygıları ağır basanlara ve topluma adapte olamayan gerçek sanatçı ruhlara küpe olacak bir vecize sözü paylaşmak isterim :, bana yazdığı bu cümlenin, bu yazımda paylaşılacak kadar evrensel ve kıymetli olduğunu düşünüyorum :
“ Düşünen ve üreten farklı renklerin yolculuğu renksiz hayatları tedirgin eder...
Asla pes etmeyin! “

Radyo programı heyecanımdan sonra erkenden konser alanına Kuruçeşme’ye gittim. Kapıda Sinan Doyan ile karşılaştım. Daha sonra Aslı Dinç ile karşılaştık. Yerimiz epeyce önlerdeydi. Büyük keyifle izledik konseri. Yabancı konserleri hep ayakta izlemeye alışmış ben, oturarak izlemekten daha fazla keyif aldım, bel ağrımı düşünme derdim kalmadı. Konserde deliler gibi bağırdım, deliler gibi eşlik ettim. Tüm dostlar ve ahbaplar oradaydı, Ulu Nino Varon ile bol bol sohbet ettik, orkestradan Artun Sürmeli ve Aydın Karabulut’un Kum Saati albümümde çaldıklarını konuştuk ve müzik sektöründen bahsettik. Her kelimesinden , değerli şeyler ögrendiğim bir yüce insan Nino Varon… Mizah yeteneği zaten dillere destan…

Sevdiğim çoğu şarkısını söylemekle kalmadı, müthiş bir sahne gösterisi yaptı. Arkasndaki dansçılar ve melek heykelleri göz alıcıydı.

Kısaca bilgiler vermek gerekirse :

Ekip:
Davul : Aydın Karabulut (Kenan Doğulu orkestrasında, Kum Saati albümümde de tüm davulları çalmıştı.)
Bas Gitar : Hami Barutçu (Kenan Doğulu Orkestrasında)
Elk. Gitar : Tahsin Endersoy (Kenan Doğulu orkestrasında)
Elk. Gitar : Gökay Semercioğlu
Klavye : Firuz İsmailov (Erol Evgin orkestrasında)
Klavye : Artun Sürmeli (Kum Saati albümümün aranjörü aynı zamanda)
Ney : Hüseyin Özkılıç

Playlist :
“Hayatın Üçüncü Gözü”nün finalindeki sert gitar soloları ile intro yaptı. “Kıyılara Git”(seni Seviyorum albümü 2001) ile ilk şarkısını söylemeye başladı 1977 tarihli 45’liği “Son Selam” ile devam etti.

Külliyatının köşebaşlarını tutmuş tüm şarkılarını peşpeşe sıraladı:, “Olanlar Olmuş”(1981), Donkişot”(1994), “Şalamar”(2001), “İki Duvar Arasında”(1994), “Yazık Oldu Yarınlara”(1975), “İster İnan İster İnanma”(1983) gibi en bilinen şarkılarını  kalabalık bir seyirci korosu eşliğinde söyledi.

Konserin ikinci kısmına ise yine en sevilenlerinden olan “Sürgün Gibi Masallarda”(1992) ile başladı. Bu şarkıda “peri kızı” diye betimlediği Alım Tatar, dansı ile İ.İrem’e eşlik etti.   “Anlasana”(1975), “Ayrılık Akşamı(Konuşamıyorum)”(1976), “İşte Hayat”(1977), “Boşver Arkadaş”(1974) gibi yine en bilindik şarkılarına yer veren İlhan İrem bis sonrası son albümü “Cennet İlahileri”nden “Hu”(2006) ve “Yılan Isırığını”(2006), geleneği bozmayarak yine semazenler eşliğinde seslendirdi.

Böylesine büyülü bir atmosferi terk etmek zor geldi , konser bitiminde. “Sevecenler” (İlhan İrem sevenlerine verilen isim bu) ile kulis kapısında bir süre bekledik, konser alanında kimse kalmamıştı. Sinan Doyan, Aslı Dinç ve birkaç dostla alanda epey kaldık. İlhan İrem kulisten çıktı ve hepimize çok yakından selam verip, tek tek görüşemediği için gönlümüzü aldı.
Bir görevli, melek heykellerden birini taşıyordu, alanın dışına.

Müthiş sevinçliydim, böyle bir geceye şahit olduğum için ama bir yandan buruktum çünkü bitivermişti bu büyülü gece…

Daha nicelerine diye geçirdim içinden. Her şeyin daha da güzel olduğu anlara…

Işık ve Sevgiyle…

Ece Dorsay


Dip Not: Sevgili dost, Sinan Doyan’a, yazıya, diskografik katkılarından dolayı teşekkür ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder