Gökkuşağının altından geçerken...

Gökkuşağının altından geçerken...

10 Aralık 2012 Pazartesi

Tuhaf Alışkanlıklar, Müzik Teknolojisi, Radyo


Tuhaf Alışkanlıklar, Müzik Teknolojisi, Radyo
18 Kasım 2012 Pazar BirGün Pazar Eki

Kulaklıklardan gelen notalar, adımlarımı hızlandırıyor. Metro kalabalığında kayboluyorum. Ruhum nereden nereye gitmek istiyor oysa… Bilmiyorum. Adımlarım her zamanki yöne doğru… İşten çıkmış, kimi bezgin kimi sıkıntılı, kimi öfkeli ama genelde negatif yüz ifadelerine sahip insanlar. Pj Harvey’den Big Exit çalıyor müzik çalarımda. Şarkı menüsünü dolaşıyorum, tek elimle tutunarak hızla giden metro trabzanına. Şarkıyı tekrar’a alıyorum, sürekli dönüyor. Ateşli gitarlar… The Marmara’da tanışmıştım Pj Harvey ile ama imzasını attığı Radikal gazetesini bulamıyorum veya iyi saklamadım. O gazetede kendisinin bir karikatürü vardı. Karakalem çizimdi galiba , hayal meyal hatırlıyorum. Değerli bir hatıraydı. Davulcusu bana ve arkadaşıma, İngilizce telaffuzlarını beğenmiyorum ana dili İngilizce olmayanların, bence kendi ana dilinizde  şarkı söyleyin demişti. Zaten bunu yapıyordum ama kendisine danıştığımı hatırlıyorum. İngilizce sözlerin, rock besteleri daha iyi taşıdığını ve gırtlağa daha uyduğunu söyleyenler de olmuyor değil. Bana sorarsanız, her dilde beste yapılabilir yeter ki içten gelsin. Karma bir albüm olabilir. Çeşitlilik kadar güzeli var mı?

Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı vesilesiyle, SkyTurk ve Dream Tv’ye konuk olduk, Tolga Akyıldız ve Kadir Aydemir ile… Çok keyifli sohbetler oldu. Meğer ne çok insan, tuhaf alışkanlığını anlatmak, paylaşmak için can atıyormuş. Gelen tweet’ler,  heyecanlı tepkiler, paylaşımlar bunu gösterdi. Birbirinden ilginç yorumlar geldi. Kimi, renkleri gökkuşağı sırasına dizmeye takıkmış, kimi yatağına iki damla su damlatmadan uyuyamazmış, kimi asansör boşluğuna çiklet atmadan asansörden inmezmiş, kimi terliklerini tamamen aynı hizada koymazsa rahat edemezmiş… Belki de, modern hayatın bizi esir eden ve kontrol eden halinden tek kaçışımız bu tip takıntılar. Bir çeşit kontrol oyunu… Bu tür ritüeller ile hayatımıza anlam katma çabası belki… Bilinçaltımızdan, bize mutsuzluğumuzu anlatan ve dışavurum eksikliğimizi haykıran davranış ve düşünce biçimleri… Psikolojiye geçiş oldu ama üzerinde düşündügüm zaman çoğumuzda olan takıntıların sebebini bu durumda görüyorum : hapsolmuşluktan kurtulma arzusu…

Geçen Salı (13 Kasım) Clinic Live’da çaldım, güzel geçti, dostlar vardı, ezberleri bozmak üzere, groovebox’um ve gitar pedallarımla solo konser verdim. Alışkın olduğum bir durum, Efes One Love Fest 2011’den H2000’e ve ROxy’e hep yalnızdım. Şimdi de ezber bozucu bir çalışma yapıyorum ve 20 Kasım Salı akşamı looper’ım ile sahnedeyim, beklerim. Bu cihazı kullanan solo sanatçıları merak ederseniz, Owen Palett’e bir bakın derim. Portico Quartet de çok güzel. Owen Palett’i biliyordum ama konserine gidememiştim. Portico Quartet’i ise bir arkadaşım sayesinde keşfettim. Looper almak ise senelerdir aklımda olan ama bir türlü maddi imkan bulamadığım bir durumdu. Eski looper cihazım, yetersiz geliyordu. Ses kalitesi ve loop saklama imkanı yetersizdi. Onu satmayı düşünüyorum. Teknoloji geliştikçe, kalite çok yükseliyor bu tür cihazlarda tabii. Mesela 8 kanallı kayıt cihazımı satacağım çünkü elimdeki field (alan) recorder (kaydedici) muazzam kaliteli alıyor sesi,  tek kanal bile yetiyor. Üzerinde condenser denilen stüdyo mikrofonları var.

Müzik teknolojisi ile siz okuyucularımı boğmak istemem ama eminim birçok müzisyenin heyecan duyabileceği şeyler. Memlekette, solo sahne performans olayı henüz pek hak ettiği önemi kazanamadı ama zamanla ezberler bozulacak. Batıdan bir isim geldiğinde ise, çok daha ilgi görüyor bu bağlamda. Oysa bizde de farklı işler yapanlara sahne verilmeli, bu konuda ilk örnek olacağımı umuyorum, tıpkı daha myspace yokken mp3.com sitesinde şarkılarımı paylaşıp yabancı listelere girmem ve Guitarist dergisinde çıkmam gibi. Devrimci klibimi ana akım kanallara kabul ettirebilmemi de saymadım. Dağınık Oda radyo programım pek yakında devam edecek. Kulağınız radyo kanallarında olsun…

Ece Dorsay

ecedorsay@yahoo.com

1 yorum:

  1. loop pedalı kullanımı için Martina Topley Bird ve Blixa Bargeld (rede speech projesi) öneririm.

    YanıtlaSil