Gökkuşağının altından geçerken...

Gökkuşağının altından geçerken...

10 Aralık 2012 Pazartesi

COLDPLAY : Naif ve coşkulu


COLDPLAY : Naif ve coşkulu  
2 Aralık 2012 BirGun Pazar Eki


Coldplay’in frontman’i ve solisti Christ Martin, dedikodulara rağmen grubun emekliye ayrılmadığını açıkladı.

Birsbane’deki konserlerinden sonra Chris Martin, grubun, uzun turnelerden çok yorulduğunu açıklamıştı. “3 sene içinde son büyük şovumuz bu ama durmak istemiyorum” demişti gazetecilere. Chris, bu sözü sarfederken, müzik çalmayı bırakacaklarını ima etmemişti. Hatta, tam aksine, grubun yeni albüm için belli bir tarihleri bile hazır. İngiliz gazetesi The Sun’anlatmış : “seyircilere hep , sizleri kısa bir süre sonra göreceğiz derim ve bu hep müziği bıraktığımız şekline anlaşılır. İnsanlar hemen, nereye kayboluyursunuz diye tepki verirler. Yeni albüm kesinlikle geliyor, ta ki grup kendi modellik kariyerlerini kovalayana kadar, sağol Tanrım benimki bitti” diye espriyle bağlıyor lafı. Fotoğraf çektirmeyi pek sevmeyen bir adam gibi duruyor. Grup, Ekim 2011’den beri turnede, son albümleri Myolo Xyloto’nun tanıtımı için. Sektörün tam ortasında yer alan grup, 2000 yılından beri 5 adet  stüdyo albümü çıkardı.

2000 yılında çıkardıkları ilk albümleri Parachutes, gerçekten en güzel albümleriydi bana göre. Henüz müziklerine, ticari ve büyük prodüktörlerin eli değmemiş gibiydi. Grubun kendi ses örgüsü ve sadeliği, şarkılara sinmiş, şarkıları daha güçlü hale getiriyordu. Deliler gibi aramıştım bu albümü, bulamamıştım ülkemde. Daha sonra doğumgünü hediyesi olarak bana gitaristim bulup almıştı bu albümü Atlas Pasajı’ndaki Kod Müzik’ten.

Söz ve bestelerde, grubun eşit derecede hak sahibi olduğu parçalara içeriyor. "Don't Panic"  , Shiver, Spies, Sparks, Yellow (bu parçayla çok dikkat çektiler.), Trouble, Parachutes, High Speed, We Never Change, Everything’s Not Lost ve gizli şarkı olarak, az ama öz parçadan oluşuyor. Daha sonra işin içine, prodüktörlerin abarttığı klavyeler ve yaylılar girdi, grubun büyüsü devam etse de, ilk albümlerindeki sound naifliğini ve 4 adamdan gelen müthiş sade ses örgüsünü bir daha duyamadım.

Kliplerine her zaman bayıldığımı söyleyebilirim, Özellikle  Every Teardrop is a Waterfall , Fix You, (müthiş bir mekan değişimi var klipte) Viva La Vida, The Scientist, Violet Hill, Speed of SOund, ve ilk kliplerinden biri Shiver. Shiver’da stüdyoda çalan 4 adam var ama o kadar tatlılar ve naifler ki, ortam o kadar sıcak, renkler o kadar sade ve güzel ki… Akılda kalıyor kareler… Konser DVD’lerinde sürpriz keşfettiğim See You Soon ise tek bir akustik gitar ve arkadan gelen elektro gitar inlemesiyle, kalbimi yerden yere vurur.

Öyle veya böyle, U2 artık kabak tadı vermeye başladığı zamanlarda imdadımıza yetişip, sektöre güzel bir naiflik ve heyecan katan Coldplay’i seviyorum.

Video klibin de artık bir sanat dalı olduğuna şüphem yok, çok ticari olanları elersek…
Bir gün video klipler üzerine bir yazı yazmalı hatta araştırma yapmalı. En iyi video klip listemle karşınıza çıkabilirim.


Ece Dorsay

ecedorsay@yahoo.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder