DİKEN İLE TEL
Dikenli yollar, taşlı yollar… Dışarıdaki dikenler bir yana,
kendi içimizdekiler yetiyor zaten kanatmaya bizleri… Burçlara inanmam ama
burçsuz da kalmam. Oğlak burcunun nev-i şahsına münasır durumunu bilirim. Ben
ve en sevdiğim bazı insanlar Oğlak burcu… Herkesten önce kendimize zarar
veriyoruz ve içimize kapanıyoruz incitici bir darbede…
Çok darbe alıyoruz tuhaftır ki… O kadar anlayışlıyız ki,
suratımıza çarpan kapılardan sonra bile beyaz bayrak ve çiçek elimizde
geziyoruz. Nefret, kin gibi hislerden çok haberdar değiliz.
Sürekli bu kelimeleri kullanan insanlar da var elbet. Benim
lügatımda bile varolmadı bu kelimeler. Bırakın, kalbimde varolmayı…
Hem duvar örüp hem mıknatıs yapıştıran insanlar olduk, hem
tel hem dikeniz. Bir diken ile bir tel tanışınca ortaya çıkan şeyin güller
içinde bir dikenli tel olması gibi. Cennet mi cehennem mi? İsa’nın çilesi mi
yoksa? Filmi de var ya, Mel Gibson’un pek tutmayan fiyasko filmi…
Suede’den Barriers’i ardından Tanita Tikaram’dan My Love’u
dinliyorum. Müthiş şarkılar. Şarkı değil şaheser desem daha uygun olur. Tuhaf
rüyalar görüyorum, hani acaba malum mu oldu bana cinsinden. İsmi bana kalsın
ama Türkiye’nin en mühim kadın ozanıyla bayağı sohbet ediyorduk, pijama terlik
telefon modunda… Şarkı sözlerin Timur Selçuk gibi diyordu, daha hafif sözler
yaz diyordu. Aklıma “ Nereye Payidar Nereye” ile “Bu Yollar Nereye Gider”
geliyordu. Bağlantısı yok ama çok felsefik yazıyorum anlaşılan diye düşündürdü.
Biri gelip bana rüyamda bu ayın 11’i diye fısıldadı. Peki dedim. Çok tuhaftı.
Günlerden BirGün. Yazı yazdığım gün yani 11’i. 11.1.2011’de Twitter ile evliyiz
yazmıştım birine. Şakaydı ama hazin bir gerçeğe dönüştü galiba…
Angelina… Paris’te, eski çağlarda, bir balo salonunun
merdivenlerinden çıkan adam, gizlice bu güzel ve zarif kadına bakıyor. Kadın
farkında değil… Angelina ismi… İyilik yayan kadın…
9 Ocak’ta Mask Live adlı mekanda çaldım. Ardımdan Koray
Candemir çaldı. En buzlu geceydi. Yine de fena geçmedi. Ses sistemi zaten
müthiş. Elektronik Türkçe Pop projemi ilk kez orada denedim, heyecan verici
oluyor. Bizzat, elektronik sound’lar ve groove’lar ile aranje ettiğim Türkçe
Pop şarkılarını, benden dinlemelisiniz. (bir gülücük) J Çok eğlenceli oluyor,
kimi de tek gitarla hüzünlü…
Her Cuma ve Cumartesi, akustik gitar modunda, Teras 6’dayım,
tam Odakule yanı, 5. kat. Beklerim. Dikenlere karşı daha fazla nasır tutmuş
olarak yola devam…
Süreçten keyif almak adına, yola devam… Kırgınlıkların, her
şeyi daha güçlendireceğine inanarak yola devam… Kar sessizliğinin müthiş
olduğunu bilerek yola devam…
Dostlar biriktirerek yola devam… Yola inanarak, olmayanı,
görmeyeni, gaddarı mazur görerek yola devam… Kendine katarak, anlayışlı olarak
yola devam…
Bir yere akıttığımız iyiliğin ve enerjinin, başka yerden de
olsa geri döneceğine inanarak yola devam… Uzatılan çiçeğe sırtını dönenlerin, korkusundan
gizlice takip ettiğini ve emekleyerek selam verdiğini gayet iyi bilerek yola
devam…
Ece Dorsay
ecedorsay@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder