Gökkuşağının altından geçerken...

Gökkuşağının altından geçerken...

9 Nisan 2020 Perşembe

Cats : Hayal kırıklığı mı, Tutkulu Performanslar mı?


Cats : Hayal kırıklığı mı, Tutkulu Performanslar mı?


Londra’da bir çok şahane müzikal izleme şansım oldu ama Cats’e denk gelememiştim. İzlediğim şahane Rock n roll müzikallerinden sonra çok da dert etmemiştim doğrusu. Cats müzikalinin siema uyarlamasının gösterime gireceğini duyduğumda, en azından bu önemli müzikali beyaz perdede de olsa izleme şansım olacağını hissedip sevindim. Sonradan okuduğum tüm eleştiri yazılarından bağımsız olarak, film onca görsel efektine rağmen bana biraz uyuşuk, olay örgüsüz ve karakterler birbirinden kopuk geldi.
Sadece filmin esas şarkısı Memories’in Jennifer Hudson tarafından göz yaşları ile söylendiği yerlerde, şarkı sözlerinin, melodinin ve performansın da etkisiyle birkaç damla göz yaşı döktüm. Önce müzikal meraklısı olmamama bağladım bu sıkılma durumumu lakin yerli yabancı çoğu eleştirmenin benimle benzer hisleri paylaşması, filme eksik bakmadığımı gösterdi. Yine de bir kalemde harcanmaması gereken güzellikleri var filmin. Ailecek görülmeli ve en azından bu müzikale ve kedilerin dünyasına aşina olunmalı. Muhteşem şarkıları da cabası.  Besteci Andrew Lloyd Webber’ın dokunuşunu tebrik etmek gerek.
T.S. Eliot isimli şairin bir şiirinden esinlenen bu hikaye, bize kedilerin dünyasını açıyor. Yönetmen Tom Hooper’ın Taylor Swift ve Jennifer Hudson seçimleri bana çok doğru geldi. Swift’in en sondaki performansı gerçekten başarılı. Film için bestelenen Beautiful Ghosts şarkısı çok dokunaklı bir kapanış olmuş.
Judi Dench’in ağırbaşlı ama şefkatli lider kedi rolü ( Yaşlı Deuteronomy) kişiliğine yakışmış. Cats müzikalinin ilk dönemlerinde de sahne alacakmış ama kısmet olmamış. Filme seçilmesinde böyle tarihi bir etken de vardır belki.
Kamera açılarının sürekli değişmesi biraz yorucu olmuş. Fred Astaire ve Ginger Rogers müzikallerini sade plan gösteren klasik anlayışın tam tersi gibi. Ian Mckellen’ın rolü de arka planda kalmış. Balerin Victoria rolündeki Francesca Hayward’u da çok sevdim. Zarif ve filme incelik artı derinlik katmış.
Sonuç olarak, filmi yerden yere vuranlardan değilim. Ülkemizde bu müzikale aşina olmayanlar ve çocuklarına güzel duygular aşılamak, kedilerin dünyasına onları biraz olsun aşina kılmak ve güçlü performanslar izletmek isteyen aileler bu filmi rahatlıkla ve keyifle izleyebilir.
Ece Dorsay
9 Ocak 2020-01-09


Londra’da bir çok şahane müzikal izleme şansım oldu ama Cats’e denk gelememiştim. İzlediğim şahane Rock n roll müzikallerinden sonra çok da dert etmemiştim doğrusu. Cats müzikalinin siema uyarlamasının gösterime gireceğini duyduğumda, en azından bu önemli müzikali beyaz perdede de olsa izleme şansım olacağını hissedip sevindim. Sonradan okuduğum tüm eleştiri yazılarından bağımsız olarak, film onca görsel efektine rağmen bana biraz uyuşuk, olay örgüsüz ve karakterler birbirinden kopuk geldi.
Sadece filmin esas şarkısı Memories’in Jennifer Hudson tarafından göz yaşları ile söylendiği yerlerde, şarkı sözlerinin, melodinin ve performansın da etkisiyle birkaç damla göz yaşı döktüm. Önce müzikal meraklısı olmamama bağladım bu sıkılma durumumu lakin yerli yabancı çoğu eleştirmenin benimle benzer hisleri paylaşması, filme eksik bakmadığımı gösterdi. Yine de bir kalemde harcanmaması gereken güzellikleri var filmin. Ailecek görülmeli ve en azından bu müzikale ve kedilerin dünyasına aşina olunmalı. Muhteşem şarkıları da cabası.  Besteci Andrew Lloyd Webber’ın dokunuşunu tebrik etmek gerek.
T.S. Eliot isimli şairin bir şiirinden esinlenen bu hikaye, bize kedilerin dünyasını açıyor. Yönetmen Tom Hooper’ın Taylor Swift ve Jennifer Hudson seçimleri bana çok doğru geldi. Swift’in en sondaki performansı gerçekten başarılı. Film için bestelenen Beautiful Ghosts şarkısı çok dokunaklı bir kapanış olmuş.
Judi Dench’in ağırbaşlı ama şefkatli lider kedi rolü ( Yaşlı Deuteronomy) kişiliğine yakışmış. Cats müzikalinin ilk dönemlerinde de sahne alacakmış ama kısmet olmamış. Filme seçilmesinde böyle tarihi bir etken de vardır belki.
Kamera açılarının sürekli değişmesi biraz yorucu olmuş. Fred Astaire ve Ginger Rogers müzikallerini sade plan gösteren klasik anlayışın tam tersi gibi. Ian Mckellen’ın rolü de arka planda kalmış. Balerin Victoria rolündeki Francesca Hayward’u da çok sevdim. Zarif ve filme incelik artı derinlik katmış.
Sonuç olarak, filmi yerden yere vuranlardan değilim. Ülkemizde bu müzikale aşina olmayanlar ve çocuklarına güzel duygular aşılamak, kedilerin dünyasına onları biraz olsun aşina kılmak ve güçlü performanslar izletmek isteyen aileler bu filmi rahatlıkla ve keyifle izleyebilir.
Ece Dorsay
9 Ocak 2020-01-09

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder