Cats : Hayal kırıklığı mı, Tutkulu Performanslar mı?
Londra’da bir çok şahane müzikal izleme şansım oldu
ama Cats’e denk gelememiştim. İzlediğim şahane Rock n roll müzikallerinden
sonra çok da dert etmemiştim doğrusu. Cats müzikalinin siema uyarlamasının
gösterime gireceğini duyduğumda, en azından bu önemli müzikali beyaz perdede de
olsa izleme şansım olacağını hissedip sevindim. Sonradan okuduğum tüm eleştiri
yazılarından bağımsız olarak, film onca görsel efektine rağmen bana biraz uyuşuk,
olay örgüsüz ve karakterler birbirinden kopuk geldi.
Sadece filmin esas şarkısı Memories’in Jennifer
Hudson tarafından göz yaşları ile söylendiği yerlerde, şarkı sözlerinin,
melodinin ve performansın da etkisiyle birkaç damla göz yaşı döktüm. Önce
müzikal meraklısı olmamama bağladım bu sıkılma durumumu lakin yerli yabancı
çoğu eleştirmenin benimle benzer hisleri paylaşması, filme eksik bakmadığımı
gösterdi. Yine de bir kalemde harcanmaması gereken güzellikleri var filmin.
Ailecek görülmeli ve en azından bu müzikale ve kedilerin dünyasına aşina
olunmalı. Muhteşem şarkıları da cabası.
Besteci Andrew Lloyd Webber’ın dokunuşunu tebrik etmek gerek.
T.S. Eliot isimli şairin bir şiirinden esinlenen bu
hikaye, bize kedilerin dünyasını açıyor. Yönetmen Tom Hooper’ın Taylor Swift ve
Jennifer Hudson seçimleri bana çok doğru geldi. Swift’in en sondaki performansı
gerçekten başarılı. Film için bestelenen Beautiful Ghosts şarkısı çok dokunaklı
bir kapanış olmuş.
Judi Dench’in ağırbaşlı ama şefkatli lider kedi rolü
( Yaşlı Deuteronomy) kişiliğine yakışmış. Cats müzikalinin ilk dönemlerinde de
sahne alacakmış ama kısmet olmamış. Filme seçilmesinde böyle tarihi bir etken
de vardır belki.
Kamera açılarının sürekli değişmesi biraz yorucu
olmuş. Fred Astaire ve Ginger Rogers müzikallerini sade plan gösteren klasik
anlayışın tam tersi gibi. Ian Mckellen’ın rolü de arka planda kalmış. Balerin
Victoria rolündeki Francesca Hayward’u da çok sevdim. Zarif ve filme incelik
artı derinlik katmış.
Sonuç olarak, filmi yerden yere vuranlardan değilim.
Ülkemizde bu müzikale aşina olmayanlar ve çocuklarına güzel duygular aşılamak,
kedilerin dünyasına onları biraz olsun aşina kılmak ve güçlü performanslar
izletmek isteyen aileler bu filmi rahatlıkla ve keyifle izleyebilir.
Ece Dorsay
9 Ocak 2020-01-09
Londra’da bir çok şahane müzikal izleme şansım oldu
ama Cats’e denk gelememiştim. İzlediğim şahane Rock n roll müzikallerinden
sonra çok da dert etmemiştim doğrusu. Cats müzikalinin siema uyarlamasının
gösterime gireceğini duyduğumda, en azından bu önemli müzikali beyaz perdede de
olsa izleme şansım olacağını hissedip sevindim. Sonradan okuduğum tüm eleştiri
yazılarından bağımsız olarak, film onca görsel efektine rağmen bana biraz uyuşuk,
olay örgüsüz ve karakterler birbirinden kopuk geldi.
Sadece filmin esas şarkısı Memories’in Jennifer
Hudson tarafından göz yaşları ile söylendiği yerlerde, şarkı sözlerinin,
melodinin ve performansın da etkisiyle birkaç damla göz yaşı döktüm. Önce
müzikal meraklısı olmamama bağladım bu sıkılma durumumu lakin yerli yabancı
çoğu eleştirmenin benimle benzer hisleri paylaşması, filme eksik bakmadığımı
gösterdi. Yine de bir kalemde harcanmaması gereken güzellikleri var filmin.
Ailecek görülmeli ve en azından bu müzikale ve kedilerin dünyasına aşina
olunmalı. Muhteşem şarkıları da cabası.
Besteci Andrew Lloyd Webber’ın dokunuşunu tebrik etmek gerek.
T.S. Eliot isimli şairin bir şiirinden esinlenen bu
hikaye, bize kedilerin dünyasını açıyor. Yönetmen Tom Hooper’ın Taylor Swift ve
Jennifer Hudson seçimleri bana çok doğru geldi. Swift’in en sondaki performansı
gerçekten başarılı. Film için bestelenen Beautiful Ghosts şarkısı çok dokunaklı
bir kapanış olmuş.
Judi Dench’in ağırbaşlı ama şefkatli lider kedi rolü
( Yaşlı Deuteronomy) kişiliğine yakışmış. Cats müzikalinin ilk dönemlerinde de
sahne alacakmış ama kısmet olmamış. Filme seçilmesinde böyle tarihi bir etken
de vardır belki.
Kamera açılarının sürekli değişmesi biraz yorucu
olmuş. Fred Astaire ve Ginger Rogers müzikallerini sade plan gösteren klasik
anlayışın tam tersi gibi. Ian Mckellen’ın rolü de arka planda kalmış. Balerin
Victoria rolündeki Francesca Hayward’u da çok sevdim. Zarif ve filme incelik
artı derinlik katmış.
Sonuç olarak, filmi yerden yere vuranlardan değilim.
Ülkemizde bu müzikale aşina olmayanlar ve çocuklarına güzel duygular aşılamak,
kedilerin dünyasına onları biraz olsun aşina kılmak ve güçlü performanslar
izletmek isteyen aileler bu filmi rahatlıkla ve keyifle izleyebilir.
Ece Dorsay
9 Ocak 2020-01-09
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder